Hz. Ebu Hüreyre Radıyallahu Anh anlatıyor:
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Veselleme bir adam geldi ve:
“Ey Allah’ın Resulü, helâk oldum” dedi.
Aleyhissalâtü Vesselâm, “Seni helâk eden şey nedir?” diye sorunca:
“Oruçlu iken hanımıma temas ettim” dedi. Bunun üzerine Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem ile aralarında şu konuşma geçti:
“Azad edecek bir köle bulabilir misin?”
“Hayır!”
“Üst üste iki ay oruç tutabilir misin?”
“Hayır!”
“Altmış fakiri doyurabilir misin?”
“Hayır!”
“Öyleyse otur!”
Biz bu minval üzere beklerken, Resulullah Sallallâhu Aleyhi Veselleme içerisinde hurma bulunan bir büyük sepet getirildi.
“Soru sahibi nerede?” diyerek adamı aradı.
Adam, “Benim! Buradayım!” deyince, Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem:
“Şu sepeti al, sadaka olarak ver” dedi.
Adam, “Benden fakirine mi? Allah’a yemin ediyorum, Medine’nin şu iki kayalığı arasında benden daha fakiri yoktur” cevabını verdi.
Bunun üzerine Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem güldüler ve:
“Öyleyse bunu ailene yedir!” buyurdular.
(Buhari, Savm: 29, 31; Müslim, Sıyâm: 81; Muvatta, Sıyâm: 28; Ebû Dâvud, Savm: 37; Tirmizî, Savm: 28)