Takvimdeki Deniz Şiiri

Takvimdeki Deniz

Hasreti denizlerin,

Denizler kadar derin.

Ve o kadar bucaksız.

Ta karşımda yapraksız

Kullanılmış bir takvim.

Üzerinde bir resim;

Azgın, sonsuz birdeniz.

Kaygısız, düşüncesiz,

Çalkanıyor boşlukta

Resimdeyse bir nokta;

Yana yatmış bir gemi,

Kaybettiği alemi

Arıyor deryalarda.

Bu resim rüyalarda

Gibi aklımı çeldi,

Bana sahici geldi.

Geçtim kendi kendimden,

Yüzüme o resimden,

Köpükler vurdu sandım.

Duymuş gibi tıkandım,

Ciğerimde bir yosun.

Artık beni kim tutsun.

Denizler oldu tasam,

Yakar onu bulmazsam

Beni bu hasret dedim

Varırım elbet dedim.

Bir ömür geze geze

Takvimdeki denize.

Ne var bana ne oldu

Odama nasıl doldu

Birden bire bu meltem

Ve dalgalandı perdem

Havalandı kağıtlar.

Odamda kıyamet var.

Ah yolculuk yolculuk

Ne kadar baygın soluk

O gün bizde betbeniz

Ve ne titrek kalbimiz.

Ve eşyamız ne küskün.

Yola çıktığımız gün

Bir sıraya dizilmiş

Gözyaşlarını silmiş,

Bakarlar sinsi sinsi

Niçin o anda hepsi

Bir kuş gibi hafifler

Arkandan geleyim der

Niçin o güne kadar

Dilsiz duran ne kadar

Eşya varsa dirilir

Yolumuza serpilir

Ufak böcükler gibi

Gezer onların kalbi

Üstünde döşemenin

Gizli bir didişmenin

Saati çalar o an

Birden bakar ki insan

Herşey karmakarışık.

Ayırmak olmaz artık

Bir kalbi bir taraktan

Ve kalb ağlayaraktan

Çekilir geri geri

Terkeder bu mahşeri.

Bu mahşerin içinden

O gün ben de geçtim ben,

Nem varsa evim, anam,

Çocukluğum, hatııram,

Ve ne sevdalar serde

Bıraktım gerilerde

Kaçar gibi yangından.

Rüzgarların ardından

Baktım da süzgün süzgün

Kurşun yükünü gönlün

Tüy gibi hafiflettim.

Denize hicret ettim.

Necip Fazıl Kısakürek

 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

BU KATEGORİDE DİĞER İÇERİKLER